Arkadaş veya aile çevresinde konuşkan bir kişi misiniz?
Düşünce ve tecrübelerime güvendiğim için onları her fırsatta çevremdekilere aktarmam gerektiğini düşünür ve sonuçta bir toplulukta en çok konuşan kişi ben olurum.
Beni dinleyen kimselerle konuşmaktan hoşlanırım fakat konuştuğum kadar dinlemeye de önem veririm.
Moralim düzgünse insanlarla sohbet etmekten çok hoşlanırım. Fakat sıkıntılıysam ağzımı bıçak açmaz.
Başkalarının fikirlerine kendiminkinden daha çok önem verdiğim için konuşmaktan çok dinlemeyi tercih ederim.
Doğru!
Yanlış!
Konuşurken veya dinlerken karşınızdaki kimsenin gözlerine bakabilir misiniz?
Konuşurken karşımdakinin gözlerinin içine bakar ve karşımdaki de aynı şekilde davranmazsa çok sinirlenirim.
Karşımdakine sevgiyle ve gülümseyerek bakarak dinlediğimi belli etmeye çalışırım.
Kendimi iyi hissetmiyorsam dikkatimi dağınık olur ne kadar istesem de karşımdakini ilgiyle dinleyemem bu da bakışlarımdan belli olur.
Ben konuşurken karşımdakine pek fazla bakamam fakat karşımdakini dinlerken bakmaya çalışırım.
Doğru!
Yanlış!
Arkadaşınızla bir yerde buluşacaksınız, fakat arkadaşınız söz verdiği saatte gelmedi. Tepkiniz nasıl olur?
Böyle bir hususta mazeret kabul etmez yeteri kadar önem vermediği için geç geldiğini düşünür ve kızgınlığımı sözle de ifade ederim.
Önce arkadaşlarımın konuşmasını bekler geç kalma sebebine göre davranırım.
Genellikle fazla mesele etmem fakat sıkıntılıysam böyle bir davranışında ilk anda kızgınlığımı belli ederim.
Sebep ne olursa olsun karşımdakinin üzülmesini istemem ve onu teselli ederim.
Doğru!
Yanlış!
Çalıştığınız yerdeki iş arkadaşımız o gün oldukça durgun. Bu durumda ne yaparsınız?
Davranışlarının bana karşı alınmış bir tavır olabileceğini düşünür fakat fazla üzerinde durmam.
Arkadaşımla uygun bir ortamda yalnız olarak konuşup bir sıkıntısının olup olmadığını öğrenmeye çalışırım.
Çevremdekilerin durgun veya neşeli olup olmadıklarını pek fark etmem.
Arkadaşımı üzecek bir şey yapıp yapmadığını düşünmek beni çok etkiler. Bunu doğrudan da soramaz öğrenmek için değişik yollar denerim.
Doğru!
Yanlış!
Komşunuzdan uygunsuz bir saate gürültü geliyorsa aşağıdakilerden hangisini yaparsınız?
Hemen kapısına gider bu davranışın adab-ı muaşeret kurallarına hiç uymadığını söylerim.
Gürültü çok aşırı değilse o gün tahammül eder daha sonra komşumla görüştüğümüzde sohbet arasında rahatsız olduğumu uygun bir dille anlatmaya çalışırım.
Genellikle başım çok ağrır ve gürültüye tahammül edemem. Bunun için de kapısına gider ve kibar bir dille rahatsız olduğumu söylerim.
Komşumu üzmek istemediğimden gürültüden rahatsız olduğumu belli etmem.
Doğru!
Yanlış!
Arkadaşınız sizi bir hususta eleştirdi. Nasıl davranırsınız?
İnsanlar beni genellikle haksız yere eleştirirler. Bu beni çok öfkelendirir. Ne yapalım meyvalı ağaç taşlanır.
Önce arkadaşlarımın haklı olup olmadığını düşünürüm. Yerinde eleştiriyse haklı olduğunu söyler o davranışımı değiştirmeye çalışırım.
Bana yöneltilen eleştirilere göre tepkim değişir.
Arkadaşımın eleştirisinde haklı olduğunu düşünürüm. Yerinde eleştiriyse haklı olduğunu söyler o davranışımı istenilen şekilde değiştirmeye çalışırım.
Doğru!
Yanlış!
Sevdiğiniz bir arkadaşınızda veya yakınınıza karşı olan sevginizi ona söyler misiniz?
Çözüm bulabileceğine inandığım ve sır tutabilecek yakın arkadaşlarımla paylaşırım.
Ancak ısrar edildiğinde sıkıntılarımı söyleyebilirim.
Başkalarının başını ağrıtmak yerine sıkıntılarımı içimde saklamayı yeğlerim.
Doğru!
Yanlış!
Uzun zamandır görmediğiniz bir arkadaşınıza bir toplantıda rastladınız, ne yaparsınız?
Hiç dost dostu bu kadar uzun zamandır aramaz mı? Diye sitem ederim.
Sevgiyle kucaklar onu ne kadar çok özlemiş olduğumu söylerim.
Tepkim karşımdaki kişiye göre değişir.
Uzun zamandır onu arayamadığımı düşünüp mahcup olur mazeretlerimi sıralamaya başlarım.
Doğru!
Yanlış!
Sonucu görmek için quizi paylaş !
Subscribe to see your results
İnsanlarla İlişkileriniz Nasıl?
%%personality%%
%%description%%
%%personality%%
%%description%%
Loading...
İlişki
Bazen öyle görünüyor ki, ”ilişki”ler bizim için hem en büyük mutluluk hem de en büyük kaygı kaynağı olabilmektedir. İnsanlar kişisel katılım, duygusal bağlanma ve sürekli etkileşimi içeren yakın ‘’ilişki’’lerle çok yoğun olarak ilgilenmektedirler. Her birimiz bazen doyurucu, bazen değil, bir aile ilişkileri takımı içinde büyümüşüzdür. Ayrıca, yetişkinler olarak da genellikle arkadaşlar ve belki romantik bir ortakla yakın ilişkilerimiz vardır.
”İlişki”lerde Ait Olma İhtiyacı
İnsanlar, kalıcı, olumlu ve anlamlı kişiler arası ilişkiler geliştirmek ve sürdürmek için yaygın bir güdüye sahiptirler. Kısacası İnsanlar diğer insanlara ihtiyaç duyarlar. Ait olma ihtiyacının iki yönü vardır. Bunlardan birincisi birkaç insanla sık sık ve duygusal olarak hoş etkileşimde bulunmaktır. İkinci yönü ise bu duygusal ilişkilerin zaman içinde kararlılığa dönüşmesidir. Unutulmamalıdır ki ait olma bir istekten çok ihtiyaçtır. Bu nedenle insanın evrimsel donanımının doğuştan ve temel parçasıdır. Ait olma bir seçim değil gerekliliktir. Bir aile birliğine veya toplumsal daha geniş bir gruba ait olma ihtiyacıdır. Yiyecek sağlamada daha etkili olma, düşmanca güçlere karşı daha etkili savunma, insanlar için yaşamda kalmayı, üremeyi kolaylaştırmış olmalıdır. Böylece ait olma gereksinimi uzun zaman aralıkları için seçilmiş olmalıdır.
Bağlanma
Toplumsal bağların ya da en geniş anlamıyla bağlanmanın gelişimi kişiler arasında genel bir duygusal bağla ilgilidir.
Bağlanma‘’ilişki’’lerde tutarlılığı, kararlılığı, fiziksel teması içerir. Bebekler doğumdan başlayarak bakıcılarıyla toplumsal bağlar geliştirir. Gerçekten bakıcılarla etkileşim, bebek gelişimini ve hatta bebeğin yaşamda kalmasını destekler. Fiziksel dokunma ayrıca bağlanma olarak da bilinen ilişkili olmanın önemli bir yönüdür. Doyurucu ‘’ilişki’’leri olan insanlar daha mutlu, sağlıklı vb. olduklarını belirtmektedirler. Sevdiklerinden ayrılan ya da ilişkilerini kaybeden insanlar için depresyon benzeri koşullar riski büyüktür. İnsanların yeterli toplumsal bağları olduğunda ek bağlar geliştirme güdüleri azalabilir.
İlişki bittiğinde insanlar genellikle onun yerini başka bir ilişki ile doldurmaya güdülenmiştir.
İlişkiler ırksal, etnik, cinsel yönelime ilişkin, yaşla ilgili ve dinsel çeşitlilik gösterir. Bir dereceye kadar her ilişkinin kültürlerarası olduğu söylenebilir. Çünkü hiçbir iki insan tam olarak aynı deneyim ve beklentilerle büyümemiştir.
Sonuç olarak bugünkü ‘’ilişki’’lere baktığımızda ilişkilerin oldukça karmaşık bir yapıda gelişip yürüdüğünü görürüz. Ayrıca bugün ilişkiler hakkında şimdiye kadar hiç olmadığı kadar çok bilgimizin olmasına karşın, hala daha fazla bilgiye ihtiyaç vardır.
İlişkiler hakkındaki bilgi düzeyimiz kitaplardan, filmlerden, televizyon programlarından, dergilerden bize gösterildiği kadar biliyoruz. Ancak bilgi ile bilgelik aynı şey değildir.
